Çene kemiği erimesi, yaşam boyunca sürekli ve düzenli olarak meydana gelir. Erime ile aynı miktarda yeni yapım olduğu sürece vücutta denge içinde eriyen bölgelerde yerine yeni kemik dokusu oluşturur. Ancak bu doğal sirkülasyonu bozan herhangi bir neden sonucunda rezorpsiyon-apozisyon dengesi değişir ve kemik erimesi başlar. Kemik erimesi, anatomik, mekanik ve hormonal sebeplerden kaynaklanabileceği gibi enfeksiyon, travma, periodontal hastalıklar da buna neden olabilmektedir. 


Çene kemiği erimesi ilk olarak diş eti problemi ile başlar. Yanlış diş fırçalama ve diş ipi kullanımı bu soruna öncü olabildiği gibi, diş etlerinde kanama ile belirti verir. Tedavi edilmez ise bu durumu diş eti iltihabı takip eder, dişlerin boyun kısmını saran kemik dokuda erime başlayarak, çene kemiğine kadar ilerler. Diş eti problemi dışında diş çekiminde de erime meydana gelir. Eski ve uygun dizaynda yapılmamış protezlerin bakımı ihmal edilirse çene kemiklerinde önemli derecede kayıplar yaşanabilir. Damak protezinde veya uzun zaman hareketli protez kullanan hastaların çene kemiklerinde erime görülür. Çünkü diş bulunan bölgelerde diş ve doğal olarak kemik üzerine yük geldiği için erime olmaz. Ancak diş çekim bölgesinde çiğneme yapılamayacağından dolayı yük gelmez ve bu nedenle erime olur. Ancak bu erimeyi dişi taklit eden implant uygulamaları kompanse eder, diş çekim bölgesine aynı fonksiyonu meydana getirebilecek implant yerleştirilir. 


Alt çene veya üst çene de herhangi bir bölgede dişlerini uzun zaman önce kaybetmiş kişilerde rezorpsiyon meydana gelir. Eriyen kemik dokusu yerine konmaz ise, estetik sorun oluşturması yanı sıra geçen zamanla birlikte implant uygulamalarında da problem yaratmaktadır. Kemik eridiğinde kemik tozu ve membrane (bariyer) uygulamaları ile ancak implant uygulanabilir. 


Travmaya bağlı olarak da çene kemiğinde kayıp olabilir. Diş eti iltihabı olan ve diş eti hastalığı ilerlemiş hastalarda da dişi çevreleyen kemikte erime izlenir. Kaybolan çene kemikleri yerine hayvan kaynaklı kemikler özel tekniklerle laboratuvar ortamında insan kemik dokusuna uygun hale getirilir ve implant tedavisi ile aynı seansta hasta ağzına uygulanabilir.